Muhterem Okurlarım. Kadınlarımız, yazı, dizisinin: 250. Bölümünü, kaldığımız, yerden başlayıp; Anlatmaya, devam, ediyorum. Müdafaa-i Gazi Kadınlar Cemiyeti Başkanı: Bir, konuşma, yapar. Cemiyet Başkanı, konuşmasına, şöyle başlar; Osmanlılığın, necip ve seçkin, kadınları: Bu, gün, yurdumuzun her tarafına Kuranı Kerim seslerinin; Muazzam Müslüman, kalplerine, iyilik ve güzellik veren: Bir, hissi gufran ve rahmet, döken onları; Allah’a, (cc) yaklaştıran, ululuğu sinmiş. Duvarları, yazıları, minareleriyle dinimizin büyük bir kutsiyet: Rahmani, bir, ilahî ziya ve tansiyon varlığına en açık; Şahit, olan, şu mübarek, cami ‘de okunan: Mevlidi Şerif, vatan, için din için yüksek bir aşkla çalışan; Saf, masum, kalplerimizin temiz duaları yalvarıcı tesirli ve hıçkırıkla: Huzuru, ilahiye, varmak şüphesiz ki feyzini kelamını en büyük; Nimetini, Allah (cc) kabul eder: Hz. Allah, (cc) daima, himmetini nimetini mükâfatını; Fevzi, kelâmını, büyük nimetini merhametini şefkatini: Müslümanların, necip, ruhlarına verir. Şefik, Cesur, İslam Kadınları vatan din hak namus fazilet sizden yardım bekliyor. Uğraşalım, Cenabı, Allah (cc) bizimle beraberdir. Evliya Türbelerinin, zahit, kabirlerinin padişah merkatlarının yıkıldığı; Babalarımızın, analarımızın, mezarlarına bulaşık kirli melun ayaklarla: Basıldığını, görmek, ister misiniz? Ey, bedbaht ve sevgili, analarımız! Secde-i Rahmanda, ağarttığınız, şu beyaz saçlarınızın hakaretle yolunduğunu; Geçen, evlatlarınızın, semalar kadar yükseklerde tuttukları namuslarına: Canlarına, iğrenç, katil tırnaklar uzandığını görmek ister misiniz? Damarlarında, Osmanlı, kanı vicdanında; Türk, fazileti, ruhunda vatan din millet hissi yaşayan hiçbir: Müslüman, kadını, bu hareketleri görmeğe tahammül edemez. Milliyetperver Hemşirelerim! Bizi, şevket kâr, göğsünde hür ve zengin vakarla taşıyan yurdumuzun güneşli; Kara, felâket, bulutları feyizli topraklarını matem ve zillet: Çamurları, içinde, görmeğe razı olur musunuz? Hak, zorla, aldığı genliğimizin cenazesi pek muhterem ismetimizin yaralandığı; Yaraların, kangrenleştiğini, görmeye vicdanınız razı olur mu? Hayır, değil mi? Osmanlıların, damarları, büyük denizler gibidir. Denizleri, fırtınaları, kasırgalar Türk kadınını coşturan vatana hürriyete: Hakka, tecavüzdür, esarettir. Bir, zamanlar, bayrağını Türkmenistanlara, Mohaçlara, diken dünya’ ya hâkim olan; Cihangir, bir, millet Yunan gibi bir çetecinin boyunduruğu: Zulmü, kahrı, çirkin medeniyetsiz hükümleri altında; Yaşamaktansa, ölüm, döşeğinde yatan ihtiyar kadınına kadar: Çalışarak, şerefle, afif mevcudiyetiyle ölmeye hazırdır. Hanımefendiler! Bizler, çalışıp, erkeklerden daha fazla fedakârlık göstermez isek; Bursa’da, padişahımızın, nüfuzunu, hâkimiyetini cihanı titreten: Haşmetli Padişahımızın, mezarlarının, yıkıldığına hissiz lakayt kalırsak ecdadımız ebediyen bizlere beddua edecektir. Tarih, bizi, nefretle anacaktır. Haydi, analar, kadınlar el ele verelim. Vatan’ın, kurtarılması, için üzerimize düşen görevi yapmaktan çekinmeyelim. Kadınları, vatan, cihat vatan yolunda uğraşan bir milletin; Necat, bulacağı, geleceği yaşayacağı şüphesizdir. Ülkenin, büyüklerinden, otuz, kırk kişiden teşekkül eden: Müdafaa-i Vatan Gazi Kadınlar Cemiyeti Teşekkül Etmiştir; Bütün Bolu, halkını, bu cemiyete üye olmaya davet ediyorum. Hanımefendiler! Yapacağınız, küçük, bir fedakârlıkla vatanımız kurtulacak: Rahata ve saadete, erişeceğiz. Bu, Cemiyete, yapılan üyenin vazifesi; Kâfirlerle, çarpışan, bizi korumak kurtarmak için gençliğini: Bütün, arzularını, gömerek mücadeleye atılan asker kardeşlerimize; Dikiş, dikmek, çamaşır vermek veya para yardımı yapmak gibi işlerdir. Asil ve Muhterem Bolu Kadınları: Size, rica, ediyorum gelin cemiyete girin; Birleşelim, el, ele verelim. Vatan, tehlikededir, vazifeden kaçmayalım. Vatanımızı, hayatımızı, kurtaralım. Hiçbir, kuvvet, bizi azmimizden çeviremez. Yaşasın, Osmanlı Kadınları, kahrolsun düşmanlarımız. 17 Ağustos 1920, tarihli, Hâkimiyeti Milliye: Bolulu, kadıların, çalışmalarını şu cümlelerle; Ulaştırır, bütün, yurda Bolu kadınları: Müdafaai Vatan Gazi Kadınlar Cemiyeti; Tarafından, geçen, gün: Somuncu Camii Şerifinde, Mevlit-i Mübarek, kıraat edilmişti. İş, bu, ayini dini ’de muheddarattan; İkat-ı vücut, edilerek, önemli miktarda: Bağışta,
bulunulmuştur. Fedakâr, kadınlarımız, öteden beri vatan ve millet için besledikleri; Âli duygularını, bununla, bir kat daha teyit etmişlerdir. Bolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Gazi Kadınlar Cemiyeti Bolu Mutasarrıflığı Aracılığıyla: TBMM. Başkanlığına, gönderdiği, Bursa’nın işgalini kınayan açıklama bütün yurdun duyarlığını yansıtmaktadır. Muhterem Beyefendi! Erkeklerin, acizliği ve ulul emre, itaatsizliği yüzünden düşmanın; Düşmanın, geldiği, eski padişahımızın yattığı mezarları yıktığını: Nilüfer Sultan, mezarının, hakarete uğradığını yüreklerimiz kavrularak; Gözümüzden, kanlı, yaşlar akarak işittik. Erkekler, görevlerini, yapmayacak dinlerini vatanlarını: Zevce ve hemşirelerini, muhafaza, etmeyecek kadar acizlerse; Onlar, evlere, kapansınlar ve bedbaht hanımlarını korusunlar. Elbette, bir, gün mahşer gününde kendileriyle yüz yüze geleceğiz. Allah’ın, (cc) adaletine, güvendiğimizi arz ve bir an evvel cepheye: Sevk, edilmemizi, istirham ederiz. Cemiyet, çeşitli, toplantılar yapar. Askere, giyecek, malzemesi sağlamak amacıyla kampanyalar organize ederler. Örneğin, askerin, ihtiyacı olan eldiveni temin etmek için; Bolu, merkezde, 10.000. Gerede, de, 4.000. çift eldivenin hazırlanmasını sağlar. Devam Edecek. Mehmet ŞİMŞEK. Art. Yazar.