“Sanayide olur böyle şeyler…”
Hatırlarsınız, Temmuz ayında ustası tarafından çalıştığı iş yerinde feci şekilde dövülen 15 yaşındaki bir çocuğun haberine şahit olmuştuk. Çocuğun, ustası tarafından trigger kayışıyla dövüldüğü iddiasıyla açılan davada karar; ustanın tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesi oldu.
Yapılan haberlere gelen yorumları okudum…
“Sanayide olur böyle şeyler, hakketmiştir” demiş bir vatandaş.
Usta da ifadesinde “2 tokat attım başka bir şey yok” diyor.
Ben anlamıyorum, siz SADİST misiniz?
Çocuğun dünyaya geliyor, büyütüyorsun, besliyorsun, okutuyorsun, saçının teline kıyamıyorsun,
Sonra meslek öğrensin diye, veya aile bütçesine katkıda bulunsun diye çırak olarak veriyorsun bir yere.
Bir gün kolu bacağı kıpkırmızı mosmor eve getiriliyor.
‘Usta beni trigger kayışıyla dövdü’ diyor.
Yahu senin evladın olsa, bunu mu söyleyeceksin?
“Sanayide olur böyle şeyler, hakketmiştir”
Hiç sanmıyorum, gider yıkarsın o dükkanı!
Çocuk psikolojik tedavi gördü, o derece etkilenmiş olaydan.
Bana sorarsanız bunun adı dayak değil. Bunun adı, işkence.
İkincisi de “2 tokat” mevzusu…
Şiddetin her türüne karşı olduğumu bir kez daha tekrarlıyorum, tokat bile atmayın bu çocuklara. Hakkınız yok, bence böyle bir şeye hakkınız yok. Dayakla hiçbir şey çözülmez. Hele ki konumuz çocuk ise, uyarmanın, “yapma” demenin daha güzel yolları vardır.
E şimdi sanayiciler yetiştirecek çırak bulamıyor, dayağı köteği duyan, çocuğunu sanayiye verir mi?
İşçisine, çırağına, kalfasına değer veren esnafı ayrı tutarım, onlardan az kaldı şimdilerde. O nedenle o iki tokadı bile atmaktan çekinmelisiniz.
Kaldı ki kayışla dövmek ne demek?
Mahkemede ustası “Ben dövmedim” dedi. Velev ki başkası yaptı, 15 yaşındaki bir çocuğu yürüyemeyecek hale getirene kadar trigger kayışıyla kim, neden dövsün? Hiçbir çocuk böyle bir şeyi hakketmez.
Dolayısıyla mahkemenin verdiği tahliye kararı, toplumun büyük bir kısmının vicdanını rahatsız etti. Aile, bu işin peşini bırakmayacağını ve hukuki mücadeleye devam edeceğini söylüyor zaten. Ben o çocuğu da, aileyi de çok çok iyi anlıyorum.
Ben ustayı da anlamak istiyorum ama üzgünüm anlayamıyorum.
Çocuklara tokat, dayak, şiddet, büyüdüğünde farklı şekillerde kendini gösteriyor. O da kendi ailesine, çocuğuna şiddet uygulayabiliyor, biz toplum olarak şiddetin önüne geçmeye çalışırken, tam tersine körüklüyoruz bu tip olaylarla. Şiddet gören bir çocuk en başta acıma duygusunu kaybedebiliyor, “Bana acımadılar, ben de kimseye acımak istemem” diyor. Ya da özgüvenini kaybediyor, kendine olan güveni sarsılıyor.
Bu yüzden değil 2 tokat, herhangi bir şekilde cezalandırma yöntemini bile doğru bulmuyorum. Umarım Türk adaleti bu konuda daha hassas bir karar verir.
Aileye ve çocuğumuza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Sevgi ve saygılarımla